.....

.....

Gizli Aşk -Bahtiyar Aslan

Gizli Aşk -Bahtiyar Aslan

Gizli Aşk

bilirim bir kuşa benzediğini yaşadığın kentin

gagası nefti kanatları nefti ötüşü nefti

ruhumda çoktandır biriken harflerin imlasını kendi

kendini öpen bir ağız olarak bir uçtan bir uca

gece yarıları bir gürültüyle ta derinden bir kuyudan belki

yırtılarak yeniden doğan bir evren gibi

o zaman mevsime hazırladığım birkaç mısra

ürkerek bir atmacadan

bir sigaranın ucunda sönen gece sirenlerini senin

ayaklarının altından kayan ışıklara benzeterek

yağmurun bunalıp durması havada ta sabaha kadar

kabarıp kabarıp patlayan bulutların   bir çiçek

dürbününden geçmesi senin her bakışın

bahr-i hazer ne çabuk bir haberdir ki

vurulup düşen karaları vurulup düşen yıldızlara

sabah olmadan defnediyorlar

her şeyi denizden her şeyi sudan bekleyen

ağaçları ve otları bir kalemde geçen o iyot kokusu

o seni en iyi anlayan eskime o seni en iyi

kuşun gagasında açılan yelken ve sönen ve eskiyen ve 

kimi gün çoğalan yüzler eskizler

kuleden bir küfür gibi inen karanlık

örtüyor bu gizli aşkın üstünü belki bir 

anne şefkatiyle

çünkü ben gidince karlar yağacak kelimelerin üstüne

hatlar birbirine karışacak defterlerinde

hiçbir zaman anlamayacaksın çok uzaklarda kara yüzlü 

kötücül cinlerin ölü bir dille konuştuklarını

kül gibi dağılan geceye bir mersiyedir seni sevmek

her gün yeniden ölen her gün yeniden

yavaş yavaş alışırsın göklerde anlam aramaya

kim bilir kimin şiirinde rastlarsın suyun neftli parıltısının

her gece bir ölüm haberi demek olduğunun

tuz ve iyot kayalarına yanaşıyor yaz usulca

ben her sabah erkenden yüzüm yüzüne değsin diye

rüzgârla yatan şehrin parklarını köşelerini

çiçeklerle donatıyorum güllerle 

kanıyor parmaklarım

sonra tutup öpüyorum parmaklarını haberin olmuyor